Kedi ve köpek sahiplerinin sıklıkla aklına gelen bir sorudur.
Acaba kedime süt verebilir miyim?
Sütü sulandırarak vermemde bir sakınca var mı?
Acaba içine şeker eklesem yine de ishale neden olur mu?
Laktoz intoleransı olarak bilinen ve genellikle kedi ve köpeklerde üç aylık olduklarında inek sütüne ve içerisindeki laktoza karşı gelişen bir reaksiyondur. İnek sütün baskın şekeri olan laktozun yeterli sindirilememesinden kaynaklanan bir durumdur. Bu yetersizlik lâktaz enziminin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Lâktaz enzimi normalde ince bağırsak hücreleri tarafından üretilir.
Kedi ve köpeklerde Laktoz intoleransı süt veya süt ürünlerinin sindirilememesi olarak tanımlanabilen bir sindirim sistemi problemidir. Oluşmasında en büyük etken lâktaz enziminin eksikliğidir. Bunun yanında aşırı süt tüketimi ve diette yapılan ani değişimler de etkin bir rol oynamaktadır Genel olarak semptomlar; mide bulantısı, kramplar, dolgunluk, şişkinlik, gaz, ishaldir. İshal şekillenmesi ile karakterize olan laktoz intoleransı özellikle sütten kesilme dönemindeki kedi ve köpek yavrularında sık karşılaşılan bir durumdur. Anne sütünden sonra alınan bu yeni protein allerji ve laktoz intoleransı sebebi olabilir. Laktoz, glukoz ile galaktozdan oluşan disakkarid türü bir şekerdir. Süt şekeri olarak bilinen laktoz sindirim sisteminde lâktaz enzimi aracılığı ile parçalanarak sindirilebilir hale gelir. Lâktaz enziminin yetersizliği durumunda laktoz sindirilemez ve laktoz intoleransı denilen durum ortaya çıkar. İnek veya koyun sütündeki % 4,8-5,8 laktoz oranı ile kıyaslandığında köpek sütü sadece % 3,3 kedi sütü ise % 4,9 laktoz içerir. Bu nedenle kedi ve köpek yavrularında inek veya koyun sütü şiddetli ishale neden olabilir.
Bazı sindirim sistemi hastalıkları barsak mukozasının yapısını bozarak sekunder lâktaz eksikliğine neden olabilir. Örneğin ince bağırsak ülseri enzim üretimini azaltabilir. Akut gasroenteritis, giardiasis ya da ascariasis gibi parazit hastalıklarında da aynı durum söz konusu olabilir.
Belirtiler laktoz içeren besinleri aldıktan sonra kısa sürede ortaya çıkar. Eğer barsaklarda lâktaz aktivitesi yoksa ya da düşükse laktoz sindirilemez. Sindirilemeyen laktoz osmotik dengeyi bozarak barsak içinde sıvı ve elektrolit dengesizliğine neden
olur. Barsaklarda hareketlilik artar, ishal ortaya çıkar. Parçalanmadan kalın barsaklara ulaşan laktoz buradaki bakteriler tarafından fermantasyona uğrar. fermantasyon sonucu ortaya hidrojen gazı çıkar. Ortaya çıkan gazlar ishali arttırır, gaz ve şişkinlik oluşumuna neden olurlar. Laktozun uzaklaştırıldığı veya bir kısmının bakteriler tarafından parçalandığı yoğurt ve peynir genellikle iyi tolere edilir.
Sütü kaynatmak gibi proteini bağlayan işlemler veya yağ içeriğinin düşük olduğu diet sütlerin kullanılması laktoz intolarensını engellemez çünkü sütün laktoz içeriği sabit kalmaktadır. Pastörize yoğurt, kültür edilmiş süt (tere yağ), tatlı veya fermente olmamış sütlerden de laktoz intoleransı gelişebilir. Laktozca zengin gıdaların başında süt, peynir, yoğurt yer alır. Ancak yoğurt içindeki bakterilerin laktozu parçalaması nedeniyle diğer süt ürünlerine oranla daha az probleme neden olur. Laktoz intoleransının teşhisi genelde klinik bulgular ile konur. Bunun için en basit yöntem birkaç gün süreyle laktoz içeren besinlerden uzak durulmasıdır. Daha sonra bir miktar süt verildiğinde belirtiler tekrar görülüyorsa laktoz intoleransı var demektir. Süt ürünlerinin kesilmesi ile belirtiler kısa sürede kaybolur.
Okuyacağınız yazılar tamamen bilgilendirme amaçlıdır. Veteriner hekiminize danışmalı ve detaylı bilgi almalısınız.
Comments